Giresun’un merkeze uzak ilçelerinde Alucra’da göreve yeni başlayan Kaymakam Hacı Arslan Uzan, şehirde yapılması gerekenleri, attıkları adımları ve kafasındaki projeleri Sabah.com.tr’ye anlattı.
Yaz aylarında İstanbul başta olmak üzere yurt içi ve yurt dışından çok yoğun gurbetçiyi ağırlayan Alucra’nın alt yapı eksiklerinin giderilmesi için yoğun çalışma içinde olduklarını anlatan Uzan, kültür ve yayla turizmiyle kalkınmanın sağlanabileceğini vurguladı.
Görev yaptığı kısa sürede halkla yakın iletişim kurduğu gözlenen Uzan, Alucra’nın yapısal sorunlarına getirdiği çözüm reçeteleriyle de başarılı olacağının işaretlerini veriyor.
Alucra’da çok kısa bir süredir görev yapıyorsunuz. Size göre; bu dönemde tespit edebildiğiniz eksiklikler, acil olarak yapılması gerekenler neler?
Alucra’nın en temel problemleri, şehir merkezinde ve köylerinde su yetersizliği, kanalizasyon ve altyapı eksiklikleridir. Öncelikle buradan başlamak gerekiyor. Bu problemler nedeniyle üst yapıya da yatırım yapamıyorsunuz. Belediyemiz, İller Bankası kanalıyla borçlanma yoluna giderek su ve kanalizasyonun birlikte ihalesini yaptı. Bu sene ve önümüzdeki sene yapılacak çalışmaların ardından su ve kanalizasyon problemimiz kalmayacak. Akabinde, cadde düzenlemesi problemimiz ortaya çıkacak. Çünkü çalışmalar mevcut üst yapıyı da bozar bir duruma gelecek. Bu durumda ciddi bir çevre düzenlemesine ihtiyacımız olacak. Gerek mahalli gerek şehir içi yollarımızda ciddi asfalt sıkıntımız var. Hala 16 köy yolumuzun asfaltı yok, grup yollarımızda da sıkıntılarımız var. KÖYDES’le birlikte bu sene 4.5 kilometre birinci kat, 2 kilometre ikinci kat asfalt tamamladık. Köklüce Köyümüzde 5 kilometre stabilize yolu tamamladık. Aydınyayla’da 5 kilometreye yakın yol çalışmamız var. 350 tona yakın İl Özel İdaresi’nden yolların tamiratı için yama malzemesi aldık. 38 köyümüzde hemen hemen gitmediğimiz yol kalmadı, yayla yollarımızı da greyderle temizledik. Alucra’ya topyekûn bir su projesi gerekiyor. Gavur Dağları’ndan gelen ve ilçe merkezi ile 22 köyü kapsayan bu proje son derece hayati önem taşıyor. Yaz aylarında özellikle gurbetçilerimizin gelmesiyle birlikte su sorunu yaşıyoruz.
Bahar ve yaz aylarında ilçenizde çok ciddi nüfus artışı oluyor. Memleket ziyaretinden öte Alucra’da yayla turizmi potansiyeli artırılabilir mi? Kültür turizminin geliştiği bir bölge haline getirilebilir mi?
Bence şehirlerin kalitesini artıran yolların kalitesidir. Öncelikle yolları düzeltmek lazım. Kurtbeli yoluyla Alucra, yol standardı yükseltilerek sahile güzel bir şekilde bağlanırsa bu çok katkı sağlayacaktır. Genelinde Kurtbeli yolu, özeline ise şehir içi, köyler ve yaylalar arası yolların iyi olması gerekiyor. Aksi takdirde, insanımız sahile daha yakın olan yaylaları tercih edecektir. Mesela Kümbet’i tercih edecektir. Bizim yaylalarımızda çok güzel, insanımızda bilinçlenme var, ormanımıza sahip çıkıyorlar, daha güzel bir coğrafyaya sahip hale geliyoruz. Boyluca’nın ormanındaydım, harika bir manzara, buz gibi suyu, odun ateşinde bir çay içebilir, ailenizle, arkadaşlarınızla birlikte pikniğinizi yapabilirsiniz. Tohumluk’un, Çakrak’ın ormanları da benzer şekilde gayet müsait. Temel sorun olan ulaşım probleminin çözülmesi gerekiyor. Bu hem Alucra’nın gelişmesini sağlayacak hem de yayla turizmini geliştirecek. Ayrıaca kültür turizmini de ayaklandırmak gerekir. Bunun için de coğrafyamızda bulunan tarihi, turistik yapıların da tanıtımını yapmak, gezilebilir hale getirmek gerekir. Arda Mağarası’yla ilgili olarak yıllar önce MTA’dan teknik ekip geliyor. Bu mağara dört katlı ve üç saat boyunca içerisinde yürüyebilirsiniz. Teknik rapora turizm amaçlı değildir yazılmış. Üstünkörü bir incelemeyle bu rapor verilmiş, biz buna katılmıyoruz. Tekrar değerlendirilmesi teknik ekip isteyeceğiz. Tepesi Delik Mağarası var, orası da turizme kazandırılmamış. Fevzi Çakmak Köyü’nde gölet başından Tepesi Delik’e kadar yürüyüş yolu yapılarak çok güzel bir mesire alanı oluşturabiliriz. Çakrak Köyü’nde 6.5 kilometre uzunluğunda, 1600’lü yıllardan kalma, Hacı Abdullah Duvarı var. Elle örülmüş ve dünyanın Çin Seddi’nden sonraki en uzun duvarı. 1.5 metre yüksekliğinde muazzam bir yapı, hala dimdik ayakta. Çakrak’ın 17 yaylası var ve çok güzeller. Bir sürü tarihi kiliseler var. Merkeze yakın olması hasebiyle Kamışı Kilise’nin restorasyon için projesini yaptık , gönderdik.
Turizmi harekete geçirecek projelerden bahsediyorsunuz ama Alucra’da aynı zamanda barınma sorunu da mevcut. Gurbetten memlekete dönenler değil de, gerçek anlamda bölgenin yabancısı olan bir turist geldiğinde kalabileceği yer yok. Bu yönde bir çalışmanız var mı?
Bu sıkıntı bize daha önce de iletildi. Öğretmen evimiz var, standartları düşük olsa da oteller var. Bunlara ek olarak, üniversite bünyesinde bir misafirhane yapılabileceğini düşünüyorum. Gerek hocalarımızın, gerekse dışarıdan gelen misafirlerimizin kullanabileceği bir misafirhane oluşturulabilir.
Alucra ekonomisi gıda, inşaat malzemeleri, dayanıklı tüketim malzemeleri, akaryakıt gibi temel tüketim ürünleri etrafında dönüyor görebildiğimiz kadarıyla. Bu yapıyı aşarak, yerel halkı tüketimden üretime geçirecek bir çözüm yolu var mı? Yatırımcıyı, girişimciyi bu bölgeye çekebilecek bir imkan var mı?
Girişimciye Kocaeli ve İstanbul ölçeğinde, hammaddeye yakınlık, lojistik destek sağlayamayız. Mevcut coğrafi durumumuz buna imkan vermiyor. Alucralıların da buraya yatırım yapmamalarının kendilerine göre mantıksal gerekçesi bu olsa gerek. Alucra’da çalışabilir genç nüfus çok az. Burada istihdam sağlayabilecek bir fabrika kurulsa bile sıkıntılar yaşanabilir. İşgücüne dayanmayan, arıcılık bence bu bölgenin kurtulabilmesine vesile olabilir. Küçük baş hayvancılık noktasında faunamız gayet buna müsait. Bir sürü yaylamız, meralarımız, otlağımız, yaylaklarımız var. Şu anda 12 bin civarında büyük ve küçük baş hayvanımız var. 9 bin nüfuslu Alucra için bu rakam çok az. Belki 50 bin hayvana rahatlıkla yetecek bir coğrafyamız var. Yeni teşvik programında Giresun, 5. ölçekte değerlendirildi. Baktığımızda yatırımcı açısından hiç de fena değil.
Alucra gibi küçük merkezlerde iktisadi ve siyasi yapı geleneksel olarak belli ellerin etrafında bulunur. Bunlar da reform niteliği taşıyacak hamlelere karşı savunma durumuna geçerler. Alucra esnafıyla veya siyasetçilerle bu anlamda bir sıkıntı yaşadınız mı?
Vatandaşlarla, esnafımızla diyalog konusunda hiçbir sıkıntımız yok. Bizi sahiplendiler sağ olsunlar, biz de onları sevdik. Siyasi olarak da ben göreve başlamadan önce, Giresun Milletvekili ve AK Parti Grup Başkanvekli Nurettin Canikli Beyi ziyaret etmiştim. Nurettin Beyin söylediği şu; “Siz proje getirin, kaynak temini bizden.” Bu destek arkamızda her zaman var. Nurettin Beyin de bir bakan kadar gücü var, bunda da hiç şüphe yok.
